Kalp Krizleri Artık Gençleri de Tehdit Ediyor

Uzman İsimden Gençlere Kalp Sağlığı Uyarısı

Trabzon İmperial Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Çiçek, kalp sağlığıyla ilgili yaptığı açıklamada dikkat çeken bilgiler paylaştı. Kalp ve damar hastalıklarının yalnızca ileri yaşlarda değil, artık genç yetişkinlerde de sıkça görüldüğünü belirten Çiçek, “Kalp krizleri artık 40 yaş altındaki yetişkinlerde de yaygın hale geldi” dedi.

Prof. Dr. Çiçek, özellikle 20-44 yaş aralığındaki bireylerin önemli bir kısmında kalp-damar sağlığını tehdit eden risk faktörlerinin bulunduğunu ifade etti.

Kalp Sorunları Genç Yaşta Artış Gösteriyor

Uzman açıklamasına göre, 2018’den bu yana 40 yaş altı bireylerde kalp hastalıklarına bağlı hastane yatışlarının her yıl yüzde 2 oranında arttığı gözlemleniyor.

Prof. Dr. Çiçek, “Yapılan araştırmalar kalp krizlerinin artık her beş vakadan birinde 40 yaş ve altı yetişkinlerde görüldüğünü ortaya koyuyor. On yıl önce bu oran yalnızca her on vakadan biriydi. Bu artış oldukça endişe verici” dedi.

Yaşam Tarzı Alışkanlıkları Riskleri Artırıyor

Prof. Dr. Yüksel Çiçek, kalp hastalıklarının genç yaşlarda artış göstermesinin temel nedenleri arasında obezite, yüksek tansiyon ve diyabetin erken yaşta görülmesi olduğunu vurguladı.

“20-44 yaş aralığındaki yetişkinlerin neredeyse yarısında en az bir önemli kardiyovasküler risk faktörü bulunuyor” diyen Çiçek, bazı yaşam tarzı alışkanlıklarının da bu durumu tetiklediğini söyledi.

Risk yaratan alışkanlıkları şu şekilde sıraladı:

• Uzun süre oturarak zaman geçirmek

• Aşırı ekran kullanımı

• Yüksek stresli işler ve düzensiz iş-yaşam dengesi

• İşlenmiş gıda ağırlıklı beslenme

• Sigara ve tütün kullanımı

• Düzensiz uyku

• Yetersiz fiziksel aktivite

• Tıbbi kontrollerin ihmal edilmesi

Erken Tanı Hayat Kurtarıyor

Çiçek, birçok genç yetişkinin kolesterolünü hiç ölçtürmediğini ve tansiyonunu bilmediğini belirterek, “Basit taramalar bile sorunlar ortaya çıkmadan önce erken uyarı işaretlerini fark etmeyi sağlar” dedi.

Her evde üst koldan ölçüm yapan bir tansiyon aleti bulundurulması gerektiğini ifade eden Çiçek, düzenli kolesterol takibinin de önemine dikkat çekti.

“Bu risk faktörlerinin büyük çoğunluğu kontrol edilebilir. Kalp sağlığı, düzenli sağlık kontrolleri ve yaşam tarzı değişiklikleriyle korunabilir” ifadelerini kullandı.

Kalp Sağlığını Korumak İçin Altın Öneriler

Prof. Dr. Çiçek, kalp ve damar sağlığını korumak için şu önerilerde bulundu:

• Haftada 5 gün, günde 30-45 dakika tempolu yürüyüş yapın.

• Gün içinde daha fazla hareket edin; kısa yürüyüşleri alışkanlık haline getirin.

• İşlenmiş gıdalardan uzak durun, sebze, meyve, tam tahıl ve balık ağırlıklı beslenin.

• Fazla kilolarınız varsa ideal kilonuza ulaşmayı hedefleyin.

• Günde 7-8 saat kaliteli uyku uyuyun.

• Stres yönetimi tekniklerini öğrenin ve uygulayın.

• Ailenizde kalp hastalığı öyküsü varsa düzenli kontrolleri aksatmayın.

Çiçek, genç yetişkinlerin göz ardı etmemesi gereken belirtileri ise şöyle sıraladı:
açıklanamayan yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, göğüs rahatsızlığı, yüksek tansiyon ölçümleri ve ailede erken yaşta kalp hastalığı öyküsü.

Bu belirtilerin görülmesi halinde mutlaka bir kardiyoloji uzmanına başvurulması gerektiğini söyledi.

İlaç Kullanımında Uzman Tavsiyesi Şart

Prof. Dr. Çiçek, kalp damar hastalığı tanısı almış kişilerin, belirlenmiş hedef değerlere ulaşmak için kolesterol düşürücü ilaçları düzenli kullanmaları gerektiğini ifade etti.

Bu ilaçların yalnızca kolesterolü düşürmekle kalmadığını, aynı zamanda damar plaklarını stabilize ederek kalp krizi riskini azalttığını vurguladı.

“Kan sulandırıcı ilaçlar ise gelişigüzel kullanılmamalıdır. Bu ilaçlar yalnızca hastalık tanısı konulmuş kişilerde kullanılmalı, sağlıklı bireylerin koruyucu amaçla kullanması doğru değildir” dedi.

Sonuç: Genç Yaşta Kalp Sağlığına Dikkat Edilmeli

Prof. Dr. Yüksel Çiçek, açıklamasını şu uyarıyla tamamladı:
“20’li ve 30’lu yaşlarda yapılan tercihlerin, ilerleyen yaşlarda kalp sağlığının temelini oluşturduğu unutulmamalıdır. Kalp hastalığını önlemek, ortaya çıktıktan sonra tedavi etmekten çok daha kolaydır. Belirtilerin ortaya çıkmasını beklemeden önlem almak büyük önem taşır.”