Kentin birçok bölgesi su baskınları ve taşkınlarla mücadele ederken, belediye ve kamu kurumları krizi yönetmek için adeta seferber oldu. Ancak yaşananlar, mücadele ruhunun tek başına yeterli olmadığını bir kez daha ortaya koydu.
Kriz Masası Kuruldu, Tüm Birimler Sahada
Trabzon Büyükşehir Belediyesi, selin ilk anlarından itibaren Genel Sekreter Gürkan Üçüncü koordinasyonunda kriz masası kurarak hızlı bir müdahale süreci başlattı. Başkan danışmanlarından şube müdürlerine kadar tüm birim personeli sahada görev aldı. Ekipler, yağmurla birlikte oluşan su baskınlarına müdahale etti; temizlikten lojistiğe kadar her alanda yoğun bir çalışma yürütüldü.
Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Özgür Kara'nın karşıya geçmekte zorlanan bir vatandaşı sırtında taşıması, ekiplerin sahadaki özverisini simgeleyen görüntülerden biri oldu.
Ortahisar Belediyesi ve Valilik de Sahadaydı
Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, yağışların ardından ekibiyle birlikte kriz bölgelerinde çalışmalara katıldı. Belediye çalışanları, su baskınlarının etkilediği mahallelerde halkla omuz omuza çalıştı. Trabzon Valisi Aziz Yıldırım da selden etkilenen alanları bizzat gezerek incelemelerde bulundu.
“Şehrin Ruhunda Mücadele Var Ama…”
Trabzon’daki hızlı müdahale ve kurumlar arası dayanışma kamuoyundan takdir toplarken, yaşanan felaketin ardından bazı temel sorunlar da yeniden gündeme geldi.
Yaşanan olaylar, Trabzon’un ruhunda mücadele olduğunu gösteriyor. Ancak bu mücadele, yalnızca felaketin ardından harekete geçmekle sınırlı kalmamalı. Uzmanlara göre, Trabzon’un coğrafi yapısı ve iklim değişikliğiyle birlikte artan aşırı yağış riski, kalıcı önlemlerin aciliyetini ortaya koyuyor.
Kalıcı Çözümler İçin Zaman Kaybedilmemeli
Geçmişte daha yoğun yağışların yaşandığı dönemlerde bu denli büyük felaketlerin görülmemiş olması, selin tek sebebinin yağmur miktarı olmadığını kanıtlıyor. Altyapı eksiklikleri, dere yataklarının yapılaşmaya açılması ve planlama hataları, yaşanan felaketlerin temel nedenleri arasında yer alıyor.
Kent yöneticilerinin bu süreci sadece “acil müdahale” ile değil, “önleyici strateji” ile de ele alması bekleniyor. Çünkü artık sadece mücadele etmek değil, afetleri önlemek zorunluluk haline geldi.
Bu içeriğe zaten oy verdiniz.