Teknoloji

Görmeyi geri getiren çip: PRIMA ile yeniden okumak mümkün

Stanford Üniversitesi’nden göz doktoru Daniel Palanker ve Pittsburgh Üniversitesi’nden José-Alain Sahel liderliğindeki uluslararası ekip, “PRIMA sistemi” adını verdikleri bu teknolojiyle yıllardır çözülemeyen bir probleme yeni bir kapı açtı.

GÖRME KAYBINDA DEVRİM

Yaşa bağlı makula dejenerasyonu, milyonlarca kişiyi etkileyen ilerleyici bir hastalık. Retinanın merkezinde yer alan makula tabakasındaki hücreler öldüğünde, kişi tam baktığı noktayı seçemez hale geliyor. Bu durum, özellikle “geographic atrophy” adı verilen evrede, geri dönüşsüz merkezi körlüğe yol açıyor.

PRIMA sistemi, işte bu ölü bölgeyi ışıkla çalışan bir mikroçip ile “yeniden canlandırıyor.” Gözün arka kısmına, retinanın altına yerleştirilen 2x2 milimetrelik silikon implantın kalınlığı bir saç telinden bile ince. Üzerinde 378 fotovoltaik piksel bulunuyor ve dışarıdan enerjiye ihtiyaç duymadan, doğrudan ışıkla çalışıyor.

Sistemin ikinci parçası ise bir özel gözlük ve cep işlemcisi. Bu gözlük, çevredeki görüntüyü yakalayıp 880 nanometre dalga boyunda görünmez kızılötesi ışığa çeviriyor. Bu ışık, retinada sağlam kalan hücreleri etkilemeden doğrudan çipe ulaşıyor. Çip de bu sinyalleri elektriksel uyarıya dönüştürüp beyne iletiyor.

79 YAŞ ORTALAMASINDA BAŞARI

Deneye katılan 38 hastadan 32’si bir yıl boyunca takip edildi. Ortalama yaş 79’du ve tüm hastalarda ileri görme kaybı bulunuyordu. Katılımcılar birkaç ay süren bir eğitimden geçerek cihazın nasıl kullanılacağını, görüntüleri nasıl yorumlayacaklarını öğrendi.

Sonuçlar çarpıcıydı: 26 hasta, yani yüzde 81’i, anlamlı düzeyde görme kazandı. Bazıları 20/420 görüş keskinliğine kadar ulaştı. Daha da önemlisi, bazı hastalar yeniden harfleri, kelimeleri ve sayfaları okuyabildi.

Birleşik Krallık’taki Moorfields Göz Hastanesi’nde deneye katılan Sheila Irvine şöyle diyor:  “Ameliyattan önce sanki gözlerimin ortasında iki siyah disk vardı. Ben tam bir kitapkurduydum ve yeniden okumak istedim. İlk harfi gördüğüm an inanılmazdı. Öğrenmek kolay değil ama pratik yaptıkça daha fazla şey seçebiliyorum.”

RENK VE ÇÖZÜNÜRLÜK SIRADA

Katılımcıların 19’unda cerrahiye bağlı yan etkiler gözlendi, ancak tümü bilinen ve geçici komplikasyonlardı. En önemlisi, çevresel görme hiçbir hastada etkilenmedi.

Şu anda sistem yalnızca siyah-beyaz çalışıyor. Ekip, bir sonraki aşamada gri tonlamalı ve daha yüksek çözünürlüklü bir versiyon üzerinde çalışıyor. Palanker, “Hastaların bir numaralı isteği okumak, ama hemen ardından yüz tanımak geliyor. Yüz tanıma için gri tonlar gerekiyor,” diyor.

Gözlüklerin de daha şık ve kompakt hale getirileceği yeni nesil PRIMA, görme kaybına karşı tıpta çığır açabilecek bir çözüm olarak değerlendiriliyor.

TÜRKİYE’DE DE UMUT VERİCİ GELİŞME

Türkiye’de yaşa bağlı makula dejenerasyonu, 65 yaş üzeri bireylerde görme kaybının en yaygın nedenlerinden biri. Türk Oftalmoloji Derneği verilerine göre, ülkemizde yaklaşık 700 bin kişi hastalığın ileri evresinde. Uzmanlar, PRIMA benzeri implantların Avrupa’daki onay sürecinin tamamlanmasının ardından Türkiye’de de klinik araştırmalara dahil edilebileceğini belirtiyor.

Yeni teknoloji, yalnızca yaşlı bireyler için değil, ileride travma veya diyabet kaynaklı retina hasarlarında da uygulanabilecek potansiyele sahip.