Doğu Karadeniz'de Heyelan ve Taşkın Uyarısı
Uzmanlar uyarıyor: Doğu Karadeniz’de taşkın ve heyelan riski her geçen gün artıyor, çözüm için bölgesel enstitü öneriliyor.
25/10/2025 14:35 | Son Güncelleme : 27/10/2025 00:45 | Okunma Sayısı : 7 | BizimTrabzon
TESADÜFEN YAŞIYORUZ UYARISIYLA HEYELAN GERÇEĞİNE DİKKAT ÇEKİLDİ
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği tarafından düzenlenen sempozyumda, Doğu Karadeniz’in maden potansiyeli ve doğa kaynaklı afet riskleri masaya yatırıldı. 60. yıl etkinlikleri kapsamında düzenlenen sempozyumda, bölgedeki heyelan ve taşkın tehlikesi bilim insanları tarafından çarpıcı verilerle açıklandı.
Prof. Dr. Hakan Ersoy tarafından yapılan sunumda, son 5 yılda meydana gelen heyelanların yüzde 38,5’inin Doğu Karadeniz illerinde görüldüğü bilgisi paylaşıldı. Ersoy, Rize’nin 447 heyelan vakasıyla ilk sırada yer aldığını, Trabzon ve Giresun’un da en fazla kaya düşmesi yaşanan iller arasında olduğunu belirtti. Doğu Karadeniz’in, Türkiye genelindeki kaya düşmesi olaylarının yüzde 18’ini oluşturduğunu vurguladı.
Dikkat çeken ifadeler kullanan Ersoy, dünyada insanların bu tür afetlerde tesadüfen hayatını kaybettiğini, Türkiye'de ise insanların tesadüfen hayatta kaldığını söyleyerek, riskin büyüklüğünü çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
BÖLGESEL SORUNLARA ÖZEL ARAŞTIRMA ENSTİTÜLERİ ÖNERİLDİ
Prof. Dr. Hakan Ersoy, sadece bilimsel sunumlarla kalmayıp çözüm önerilerini de gündeme getirdi. Türkiye’nin afetlere karşı bölgesel düzeyde organize olması gerektiğini vurgulayan Ersoy, özellikle heyelan ve taşkın risklerine yönelik uzmanlaşmış araştırma merkezlerinin kurulması çağrısında bulundu.
Jeoloji Mühendisleri Odası olarak yıllar önce bu fikri savunduklarını belirten Ersoy, her sempozyumun topluma bir fayda sağladığını ifade etti. Heyelan ve Taşkın Araştırma Enstitüsü gibi, belli bir konuya odaklanan ve sadece o alanda çalışan yapılar kurulması gerektiğini vurguladı.
Bu kapsamda “Bölgesel Araştırma Enstitüleri” başlıklı, somut çıktılar üreten bir çalıştay düzenlenmesini teklif etti.

ARAS SİSTEMİ VE TEHLİKE HARİTALARI GÜNDEMDE
Sempozyumda ayrıca afet öncesi planlama ve dijital teknolojilerin kullanımı da ele alındı. ARAS (Afet Riskleri Analiz Sistemi) adlı web tabanlı uygulamanın tanıtımı yapıldı. Açık erişime kapalı olan bu sistem üzerinden tehlike haritaları üretilebildiği belirtildi.
Sistem hakkında bilgi veren Zafer Yazıcı, ARAS’ın afet yönetimi süreçlerinde risk analizi ve planlama açısından faydalı bir dijital altyapı sunduğunu kaydetti.

TÜRKİYE SEL VE TAŞKIN AÇISINDAN YÜKSEK RİSK GRUBUNDA
Sempozyuma Fırat Üniversitesi'nden katılan Araştırma Görevlisi Kübra Bulut, taşkın ve sel riskinin önümüzdeki yıllarda daha da artacağını söyledi. İklim değişikliği, kentleşme ve nüfus artışının taşkın tehlikesini tetikleyen başlıca etkenler olduğunu vurgulayan Bulut, Türkiye’nin jeolojik ve iklimsel özellikleri nedeniyle bu risklere karşı kırılgan bir yapıya sahip olduğunu ifade etti.
2050 yılına kadar mevcut taşkın riskinin iki katına çıkmasının beklendiğini belirten Bulut, INFORM Risk Endeksi’ne göre Türkiye’nin 6.1 puanla yüksek risk grubunda yer aldığını aktardı. Bu endekste en yüksek risk puanının 8 olduğunu söyleyen Bulut, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde dik yamaçlar, yoğun yağışlar, geçirimsiz zeminler ve düzensiz yapılaşmanın taşkınları kaçınılmaz hale getirdiğine dikkat çekti.

DOĞA OLAYI AFETE DÖNÜŞMEDEN ÖNLEM ALINMALI
KTÜ’den Prof. Dr. Arzu Fırat Ersoy ise doğa olaylarının afet haline gelmesinin tamamen insan kaynaklı olduğunu belirterek, dirençli toplum ve dirençli şehir kavramlarının önemine işaret etti. Afetlere karşı hazırlıklı bir toplum ve planlı kentleşmenin zararları en aza indirebileceğini belirten Ersoy, şehirlerin yalnızca kendi sınırları için değil, çevre bölgeler için de dayanıklılık merkezleri olması gerektiğini söyledi.
Ersoy, afet sonrası değil, afet öncesi yapılan çalışmaların hayati olduğunu vurguladı. Doğa olaylarının kaçınılmaz olduğunu ancak bu olayların afete dönüşmesini engellemenin mümkün olduğunu dile getirdi.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen sempozyumda, Doğu Karadeniz’in jeolojik tehlike haritası net biçimde ortaya kondu. Heyelan ve taşkınlar bölge halkı için ciddi bir tehdit oluştururken, akademisyenlerin yaptığı uyarılar geleceğe dair endişeleri artırdı.
Bilim insanlarının ortak görüşü, afetleri beklemeden önlem almak, bölgesel araştırma enstitüleriyle soruna odaklanmak ve dirençli şehirler inşa etmek yönünde oldu. Bu çağrıların dikkate alınması, ileride yaşanabilecek can ve mal kayıplarını önlemede belirleyici olabilir.
Bunlar da ilginizi çekebilir
Yeni Zigana Tüneli: Türkiye'nin En Uzun Tüneli
Trabzon ve Gümüşhane arasında bir bağlantı görevi gören Yeni Zigana Tüneli rekor sayıda araca hizmet etti. Ayrıca Zigana, Türkiye'nin en uzun tüneli!
1 yıl önceTrabzon'da minibüsçüler üniversite öğrencilerini darbetti
Trabzon'un Sürmene ilçesinde skandal! Minibüsçüler, fakülteye gitmek için servis kiralayan üniversite öğrencilerini darbetti!
1 yıl önceTrabzon'da 10 yıldır aranan şahıs yakalandı!
Trabzon'da hapis cezası kesinleşen ve 10 yıldır aranan şahıs İl Jandarma ekipleri tarafından başarılı bir operasyon ile yakalandı!
1 yıl önce




Trabzon’da Denize Girmek İsteyenler Dikkat! 2025’te Girilebilecek Plajlar ve Su Kalitesi Açıklandı
Trabzon’un Gizemli Hikayesi: Meyveş Nine ve NASA’ya Uzanan Efsane
Bodrum'da çocukların kruvaziyer heyecanı